Tarzan Kemal Bir Kentli Hikayesi
2015Bu, hayatını doğaya adamış bir adamın hikayesidir. Üniversiteyi bitirdikten sonra mevcut sistemi reddetmiş, kıyafetlerini ve parayı hayatından çıkartmış bir adam…
Bu, hayatını doğaya adamış bir adamın hikayesidir. Üniversiteyi bitirdikten sonra mevcut sistemi reddetmiş, kıyafetlerini ve parayı hayatından çıkartmış bir adam…
Çözümlerin Hikayesi, ekonomimizi daha sürdürülebilir ve adil bir yöne götürebilmemiz için, kendimizi yeni bir hedefe odaklayarak başlayabileceğimizi gösteriyor. Peki ya oyunun amacını değiştirseydik? Ya ekonomimizin hedefi fazlası değil iyisi olsaydı — daha iyi sağlık, daha iyi işler ve dünyada hayatta kalmak için daha iyi olasılık?
Bu film, Turkana yerlisi olan 31 yaşındaki Ikal Angelei’nin, temel su kaynakları Omo Nehri ve Turkana Gölü olan yerlileri korumak adına, Etiyopya’daki Gibe III barajını engellemek üzere başlattığı halk mücadelesini anlatıyor.
Eğer sorun küreselleşmeyse neden tam tersi yönde ilerleyip yerel toplumları ve ekonomileri desteklemiyoruz?Yerelleşme eşitsizliği ve kirliliği azaltırken daha çok ve daha iyi istihdam olanakları sağlar. Bizi birbirimize ve hayata bağlar. Ayrıca iklim değişikliğiyle mücadeleye yardım eder.
İklim değişikliğiyle mücadele, 21. yüzyılın en temel sorunlarından biri. Değişen iklimlere daha dayanıklı ve daha az sera gazı salan yeni kalkınma yöntemlerinin icat edilmesi gerekiyor.
Navdanya 25 yıldır tohum özgürlüğü ve çiftçi hakları için mücadele ediyor. Bugün yalnızca biyolojik ve ekolojik yıkımla mücadele hareketi konusunda değil, “yaşayan” ve gelişen ekonomiler ağının oluşması konusunda da çok kritik bir noktadayız.
GDO, organik çiftçilik, çiftçilerin geleceği, tarım ve gıda politikaları hakkındaki tartışmalar yeni değil. Bugün yalnızca biyolojik ve ekolojik yıkımla mücadele hareketi konusunda değil, “yaşayan” ve gelişen ekonomiler ağının oluşması konusunda da çok kritik bir noktadayız.
Barış Mahallesi’nde, suç işlemek yerine mücadeleci, toplumlarına hizmet etmek üzere bir araya gelmiş genç bir grupla tanışıyoruz.
Yeşil Yuva Projesi, kentin zorlu koşullarına, yeşil bina ve tasarım, etkin ve yenilenebilir enerji, geri dönüşüm ve organik tarım entegrasyonu ile bütüncül bir yaklaşımla karşılık veriyor.
Toprağa Dönüş, yıllarını Londra’nın hengamesinde müzik piyasası üzerine habercilik yaparak geçiren Sarah Boden’ın bir gün eşyalarını toplayarak çobanlık yapmaya başlamasını konu alıyor. Toprakla ilgili en başarılı hikayelerden biri.
İsveç Başkonsolosluğu tarafından desteklenen Fon Verenler için Sosyal Etki Ölçümlemesi Projesi Mayıs 2015'ten Eylül 2016'ya kadar sürecektir. Türk sivil toplum kuruluşlarına iki yönden yardım etmeyi hedefleyen proje sayesinde KUSIF, ilk olarak fon veren kuruluşların kendi sosyal etkilerini ölçümlemeleri için teknik bilgi aktaracak, ikinci olarak da fon verdikleri sivil toplum kuruluşlarının sosyal etki ölçümleme sürecine dahil olması konusunda eğitim desteği verecektir.
Hindistan’ın tarımı, güncel meseleleri ve muhtemel geleceği ile ilgili bu film, eğer doğa ile birlikte çalışmak ve sürdürülebilir gıda yetiştirmek istersek nereye gitmemiz gerektiğini anlatıyor.
Yapısal çevremizin insan ve doğa ile uyum içinde nasıl ele alınabileceğine iyi bir örnek Alman Yapı Biyolojisi ve Sürdürülebilirlik Enstitü- IBN'nin binası.
Colorado Nehri neredeyse 20 yıldır denizle buluşmamıştı, ta ki 2014 baharında deneme amaçlı olarak bir miktar su, bu unutulan deltaya verilene dek. Beklenmedik maceralarla birlikte, filmin yapımcısı Pete McBride fonda Güney sularının hikâyesini, Colorado Nehri’nin karşılaştığı zorlukları ve işbirliği sayesinde umut verici bir çevresel restorasyon olanağını anlatıyor;
Permakültür Perspektifiyle Yaşamak bugün yüzleşmekte olduğumuz çevresel sorunları ve Permakültür denilen ekolojik tasarım süreci sayesinde geliştirilen çözümleri inceliyor.
Peru’nun dağlarında yaşayan Peder Marco’nun her hareketi özel bir güvenlik şirketi tarafından izlenmektedir. Müttefikleri işkenceye uğrayıp öldürülse de Peder Marco ve öğrencileri kurban olmayı reddederler. Kameralarını casuslara çevirerek Colorado’lu Newmont Maden Şirketi’ne ait olan Güney Amerika’nın en büyük altın madenine uzanan bir casusluk planı geliştirirler.
Bu film, Antalya’nın Çıralı ilçesindeki kaplumbağa koruma alanı ve sürdürülebilir eko-turizm hakkında bir hikâye. “The Environmental Atlas of Europe” bir UNEP-EEAESA ortaklığı projesi kapsamında çekilen filmde insanların iklim değişikliği ile nasıl mücadele ettikleriyle ve bunu yaparken de daha sürdürülebilir bir gelecek için kendi yaşamlarını nasıl dönüştürdükleriyle ilgili ilham verici hikâyeler sunuluyor.
Mezopotamya Bataklığı, Saddam Hüseyin’in yıkıcı askeri politikası yüzünden yok edilene kadar yüzyıllar boyunca yaşam kaynağı olmuştu. Azzam Alwash bataklığı eski parlak günlerine döndürmek için bir yenileme projesiyle duruma meydan okuyor.
Robert Redford tarafından anlatılan Global Focus VII – Yeni Çevreciler, tutkulu ve kendini adamış altı aktivistin hikâyesini işleyen Emmy ödüllü bir seri. Bu gerçek çevreci kahramanlar, başkaları şüpheli işbirlikleri yaparken, yıldırıcı muhaliflere karşı savaştılar. Amaçları, kendi topluluklarında çevre adaleti için mücadele verirken, dünyanın doğal kaynaklarını bencil sömürülere ve çığ gibi büyüyen bir kirliliğe karşı korumaktı.
Kuzey İskoçya kıyılarında gün batımında çekilen bu kısa film, Charles Eisenstein’ı kederli ve derin düşüncelere dalmış bir ânında yakalıyor. Geçmişin tanıdık hikâyesi parçalanmakta, yeni hikâye ise henüz yolda. Toplumsal ve ekolojik bir kriz döneminde, bu ara dönemde biz bireyler ne yapabiliriz?
ABD’nin 102 nolu yasası, birincil olarak “toplumsal bilgi” olarak sınıflandırılan hiçbir şeyin patent altına alınamayacağını söyler. Eğer toplum, malzemenin ve faydalarının farkındaysa, onu patent altına almak mümkün değildir. 102. Madde “toplumsal bilgi”yi “Amerikalılara” ait bilgi olarak tarif eder. Milyarlarca Hint’in, Amerikan yerlisinin ve Afrikalı’nın değil, Amerikalıların bilgisi. Onların doğal kaynakları bu kanunla temsil edilmez veya korunmaz.
Pun Pun Çiftliği bir organik çiftlik, bir tohum-kurtarma çalışması ve bir sürdürülebilir yaşam ve öğrenme merkezi. Kendi kendilerine kurdukları sürdürülebilir bir yaşam sayesinde başkalarının da öğrenip yaşayabileceği bir model yaratmanın mümkün olup olamayacağını araştırıyorlar.
Ödüllü yönetmen Peter Goldsmid’in bu ilgi uyandıran belgeseli dansın, dil, ırk ve yaş bariyerlerini nasıl aştığını ve kayıp bir nesle yıldızları hedeflemeleri için nasıl ilham verdiğini gösteriyor. İki eski “sokak çocuğu” olan Eric Mugiraneza ve Patrick Bihoyiki’nin daha iyi bir yaşam için kurdukları hayalleri gerçekleştirmelerinin dokunaklı hikâyesini anlatıyor.
Amarjeet Sharma, Kheti Virasat Mission’la birlikte çalışarak Pencap’ın ücra bir köşesindeki kurak ve borç içindeki küçük arazisini sağlıklı, verimli ve kârlı bir yere dönüştürür. Yıkıcı tarımsal politikanın 1960’larda bölgeyi ele geçirmesine tanıklık eden Sharma, Sikhism’in kurucusu Guru Nanak’ın öğretileriyle geliştirilmiş, daha organik bir sistem geliştirmeye karar verir.
Chororampa, And dağlarında bir cennetin yok oluş öyküsüdür. 2 Haziran 2000 tarihinde Peru’da, And Dağlarındaki Yanacocha altın madeninden akan 151 kilo sıvı cıva 40 kilometrelik bir alana yayılmış, içlerinde Chororampa’nın da bulunduğu üç dağ köyünü zehirlemiştir. Bu çevre felaketi bu sessiz sedasız köyü sivil direnişin kalesi haline dönüştürmüştür.
Geçiş Sürecinde 2.0 dünyanın dört bir yanından sıradan insanların sıradışı hikayelerini toplayarak Geçiş hareketine ilham verici bir bakış atıyor. Kendi paralarını basan topluluklar, kendi gıdalarını yetiştirenler, ekonomilerini yerelleştirenler ve ihtiyacı olan enerjiyi üretenlerin hikayelerini anlatıyor.
Dünyadaki tüm "Geçiş İnsiyatif"lerinin katkılarıyla çekilen bu film petrol bağımlılığından yerel dirence geçiş hareketini anlatıyor.
Türkiye'de 2000-2013 yılları arasında önce bireysel ve uluslararası temsilcilikler, sonra Avrupa bölge ofisi tarafından uzaktan yönetilen Ashoka Türkiye, faaliyetlerini 2014 yılında kurduğu Ashoka Vakfı ile canlandırıyor ve yerelleştiriyor.
Her ne kadar Manhattan Mineral madencilik firması ekonomik gelişme ve halka iş olanakları vaad ediyorsa da, Tambogrande halkı biliyor ki kasabanın altında işletilecek bir altın madeni çevreyi kirletecek, kasabayı yaşanılmaz hale getirecek, ve ana gelir kaynakları olan mango çiftliklerini yok edecek. Halkın %98′i referandumda altın madenine karşı çıkar, böylece Manhattan Mineral firmasının hisselerinden önemli bir düşüş olur. Sonuçta zafer halkın olur ve Tambogrande kurtulmuş olur. Tambogrande, güçlü kurumsal çıkarlara karşı halkın güç birliği oluşturarak kasabalarını ve geçim kaynaklarını korumalarını ve adım adım başarıya ulaşmalarını gösteriyor.
Matrix üçlemesinin et ve süt ürünlerine uyarlanmış bir versiyonu olan Meatrix, izleyiciyi endüstriyel tarımın yol açtığı sorunlar konusunda bilgilendiren bir animasyon. Yediğimiz ürünlerin nerede ve hangi şartlarda üretildiklerini yaratıcı bir biçimde hicvederken, popüler kültür ve eğlence unsurlarından da bolca yararlanılmış. Filmin süper kahramanları, genç domuz "Leo", tüylü "Chickity", ve yeşilliklere meraklı trençkotlu inek "Moopheus".
Buğday Derneği'nin kurucusu Victor Ananias; aşçılıktan tohum toplamaya giden yaşam yolculuğunu anlatıyor. Bu video; 14-30 yaş arasındaki gençlerin hayatlarına ilişkin bilinçli karar almalarını sağlayacak araçları sunan bir gençlik platformu olan Gelecek Daha Net kapsamında çekilmiştir.
“Ağız Devrimi” organik ürünleri tüketmenin önemini vurgularken hem eskiyi, hem de zamanımızı hicveden 6 dakikalık bir canlı-aksiyon parodisi. Sojourner Tooth (konuk diş), Captain Mouth (Kaptan Ağız) gibi devrimci ağızlar ne yiyeceklerini ve hangi yiyecekleri yemeyeceklerini bir “mouthifesto” (devrimci ağız manifestosu) ile deklare ediyorlar: trans yağlara, genetiğiyle oynanmış gıdalara, tarım ilaçlarına, sentetik ve yapay katkı maddelerine HAYIR!
Damocracy belgeseli, Amazon ve Hasankeyf’in ortak hikayesinden yola çıkarak büyük barajların iddia edildiği gibi ‘temiz’ enerji olmadığını ortaya koyuyor. Belgesel, Dicle ve Xingu (Şingu) nehirlerinin beslediği topraklarda binlerce yıldır varlığını koruyan yerel halkların, kültürlerin ve yaban hayatının barajlarla nasıl yok edileceğini gözler önüne sererken, barajların ‘temiz’ enerji adı altında iklim değişikliğine çözüm olarak sunulmasını da eleştiriyor.
Market Savaşları, Yıldız Savaşlarına atfen, Cuke Skywalker, Ham Solo, Chewbroccoli, ve yaşlı bilge Obi Wan Cannoli isimli sebze kuklalardan oluşan küçük bir organik sebze çetesinin, çiftliğin karanlık yüzünün lideri kötü adam Darth Trader’a karşı savaşmalarını anlatan beş dakikalık bir animasyon.. Asiler, Prenses Lettuce’u kurtarıp Death Melon’u zamanında yok edebilecekler midir? Yoksa Cuke Çiftliğin Karanlık Yüzüne teslim mi olacaktır? Genetik yapısı ile oynanmış yiyecekler, parlaklık verilmiş, toksik kimyasal maddeler ordusundan oluşan kir ve zehir imparatorluğu pazarı eline geçirebilecek midir?
Gezegenimiz Dünya’ya Yolculuk serisinden, Matt Damon’ın sunduğu, çevre uzmanı ve “Plan B” kitabının yazarı Lester Brown’ı konuk eden bu belgesel, iklim değişikliğinin gerçekleriyle yüz yüze getiren, kayıp medeniyetlerin ve başarısız siyasi devletlerin yol açtığı sorunlara dair açık ve kararlı bir mesaj iletiyor.
Çiftçilere Özgürlük; çevre, ekonomi, toplum ve kurumlar uyum içinde çalıştığında nelerin mümkün olabileceğini gözler önüne seriyor. Roma’ya yakın bir mesafede bulunan "Valle dei Casali" Doğa Rezervi’nde iddialı projeler yürüten “Il Trattore” ve “Valle dei Casali” kooperatifleri sıkı çalışma tempolarıyla kendilerini birçok yeşil projeye adıyor, toprak rehabilitasyonu, organik tarım, yiyecek hizmeti, peyzaj bakımı, bahçecilik, çocuklar için çevre eğitimi ve psikolojik rehabilitasyon gibi konularla ilgileniyor.
Kutup ayısını kim öldürdü? Bunu çözmek küçük balık Sophie ile penguen Robert’a kalıyor. Ama görünen o ki, biyolojik çeşitliliğin azalması hepimizi öldürmekte. İklim değişiklikleri, aşırı gelişme ve büyüme; insanlar adeta örgütlenerek yaşamı mahvediyorlar. Bio Da Versity Şifresi, sağlığımızın biyolojik çeşitliliğe bağlı olduğunu örneklerle gösteren bir animasyon.
Küçük çiftçilerin bin yıllardır yetiştirdiği, besin değeri yönünden zengin, yerel iklimle uyumlu ve dayanıklı çeşit çeşit tohumun, genetiği değiştirilmiş tohumlardan oluşan mono kültürlerle yer değiştirmesine yönelik baskı gittikçe artıyor. Özgürlük Tohumları, dünyanın her köşesinde zengin bir çeşitlilik barındıran geleneksel çiftçiliğin kalbinde yatan tohumların, küresel gıda sistemini tekelleştirmede kullanılan güçlü bir ticarî meta haline getirilmelerinin hikâyesini başında sonuna kadar takip ediyor.
Son yirmi yılda İngiltere’nin yemek kültüründe çeşitli sebeplerle önemli ölçüde değişim oldu. Bu hikayeyi yerel gıda açısından araştırmak ve belgelemek ve 1990’dan bu yana meydana gelen bazı değişikliklere ve yeniliklere ışık tutmak istedik.
Şişelenmiş Suyun Hikayesi, Amerikalıların musluktan bedava akan temiz suya rağmen her hafta yarım milyondan fazla plastik şişede su satın almalarını sağlayan, yapay bir şekilde yaratılmış talebin hikayesini anlatıyor.
Ödüllü yapımcı-yönetmen Gary Cagonoff'un bu filmi, olağanüstü iki Avustralyalı kadından yola çıkarak, sayıları on binlere ulaşan mağdur dul ve yetimlerin hayatlarını gözler önüne seriyor. Yardımsever Mahboba Mawi ve uluslararası üne sahip permakültür tasarımcısı Rosemary Morrow, sağlıklı sonuç vermediği apaçık ortada olan yeniden yapılanma çabalarına alternatifler öneriyor.
Üretiminden satışına, kullanımına ve atılışına kadar geçen süre içinde hayatımızdaki her “şey” yakın çevremizi hatta uzaklardaki toplumları bile etkilemektedir, ama çoğu zaman bunu fark etmeyiz. “Şey”lerin Hikayesi 20 dakika boyunca bize üretim ve tüketim ekseninde hızlı ama gerçekçi bir tur attırıyor.
Antik bir kültürden ekolojik çözümler öğrenmek mümkün müdür? Ladakh, ya da Küçük Tibet, batı Himalayalar’da vahşi bir güzelliğe sahip bir çöl alanıdır. Kaynakları sınırlı, iklimi de serttir. Buna rağmen bin yılı aşkın süredir oldukça gelişmiş bir kültüre ev sahipliği yapmıştır. Tutumlu, birbirleriyle işbirliği halinde olan, yaşadıkları bölgeyi iyi tanıyan ve çevre koşullarını iyi bilen Ladaklılar sadece bu koşullarda yaşayabilmekle kalmamış, refah düzeylerini de ileriye taşımışlardır. Bunu “kalkınma” takip etti. Şimdilerde ise başkent Leh’te kirlilik, bölünmüşlük, enflasyon, işsizlik, hoşgörüsüzlük ve açgözlülük almış yürümüş.
Mutluluğun Ekonomisi, altı kıtadan gelen köklü ekonomik değişim çağrılarını seslendiriyor. Film aynı anda iki zıt yönde ilerleyen bir dünyayı anlatıyor. Bir yanda, devletler ve büyük şirketler ittifak içinde küreselleşmeyi ve şirket gücünün yerleşmesini desteklemeyi sürdürürlerken diğer yandan, dünyanın her yanında bu politikalara direnen insanlar ticaret ve finans alanlarının yeniden düzenlenmesini talep ediyorlar ve eski güç kurumlarından uzakta, çok farklı bir gelecek oluşturuyorlar.
Üretiminden satışına, kullanımına ve atılışına kadar geçen süre içinde hayatımızdaki her “şey” yakın çevremizi hatta uzaklardaki toplumları bile etkilemektedir, ama çoğu zaman bunu fark etmeyiz. Şeylerin Hikayesi 20 dakika boyunca bize üretim ve tüketim ekseninde hızlı ama gerçekçi bir tur attırıyor. Ekolojik ve sosyal sorunlar arasındaki ilişkiyi gözler önüne sererken bizleri daha adil ve sürdürülebilir bir dünya yaratmaya çağırıyor.
Kutsal Tohumlar, patates ve yakon üreten Andlı çiftçilerin unutulmaya yüz tutmuş atalık tohumlarını kurtarma mücadelerinin hikayesidir. Bu tohumlar binlerce yıldır atalarını beslerken aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin ve gıda güvenliğinin de garantisi olmuştur. Magda Choque Vilca, sabır ve sevgiyle, Humahuaca’lı çiftçileri biraraya getirmiş ve ellerindeki tohumları paylaşmalarını sağlamıştır. Bu basit fikir, çiftçilerin buluşup paylaşım yaptığı ve bu değerli tohumları nasıl yaşatabileceklerini öğrendikleri ve her yıl düzenlenen Patates Panayırına hayat vermiştir.
Başka bir dünyanın mümkün olduğu inancından ilham alan tanınmış yönetmen Velcrow Ripper, bizleri Martin Luther King'in Eylem Halindeki Sevgi ve Gandhi'nin Ruh Gücü adını verdikleri, kendisinin de Vahşi Işık dediği şeyin arayışında bir yolculuğa çıkarıyor. Vahşi Işık: Ruhun Eylemle Buluşması, kriz içindeki bir dünya ile karşı karşıya bulunan insanların ellerinden gelenin en iyisini ortaya koyduklarında nelerin ortaya çıkabileceğini gözler önüne seriyor.
Bu ödüllü belgesel, ilginç hikayeler ve ilham vereni görüntüler eşliğinde temiz ve yenilenebilir enerjinin muazzam potansiyelini araştırıyor. Belgesel, dünyanın dört bir köşesindeki güneş ve rüzgar enerjisi, enerji verimliliği, “yeşil binalar” ve küresel iklim değişikliğinin birbirleriyle ilişkilerini ele alıyor. En önemlisi, sürdürülebilir bir gelecek için seyircinin kendi yaşamında atabileceği adımları öneriyor.
Bu belgesel, Ekvador’da aşırı miktarlara varan petrol üretiminin yerli halklar açısından olası sonuçlarını anlatıyor. Bir avukat da, bu insanlık dışı vahşetin baş sorumlusu olarak gördüğü Texaco’ya karşı dava açıyor. Belgesel, Barselona’daki İnsan Hakları ve Sinema Festivali’nin işbirliğiyle Karama’da gösterildi ve Uluslararası Yaşam Mücadelesi Ödülü’ne lâyık görüldü.
Su tüm insanların ortak paylaşımına açık bir insan hakkı mıdır? Yoksa alınan, satılan ve küresel pazarda ticareti yapılan bir mal mıdır? "Susuzluk", bu temel sorulara cevap arayan Bolivya, Hindistan ve ABD’den toplumların hikayesini sunuyor. Dünyada bir milyardan fazla insanın içilebilir suya erişimi yok. Her yıl milyonlarca çocuk sudan kaynaklanan hastalıklardan yaşamını yitiriyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor.
1990 yılında Sovyetler Birliği çöktüğünde Küba’nın ekonomisi de buhrana girdi. Petrol ithalatı yarıya inince – ve gıda ithalatı yüzde 80 kesintiye uğrayınca – halk umutsuzluğa kapıldı. Bu film Küba halkının bunalımla başediş sürecindeki yaratıcılığını, dayanışmasını, mücadelesini ve çektiği zorlukları anlatıyor.
“Şirket” bir yandan günümüzdeki modern şirketlerin kuruluş, yapı, gelişim aşamalarına özgün bir perspektif getirirken, bir yandan da bu kuruluşların yerküre üzerinde ekonomik, siyasi ve kültürel etkilerini ele alıyor. Kurumların günlük hayatımızı nasıl etkilediğini anlatıyor ve bunun yanı sıra kurumsal tahakküme karşı mücadele veren birey ve grupları inceliyor.
Küresel gıda sistemi birkaç şirketin elinde. Değişim isteyen insan sayısı ise milyarlarca. Gelecekte dünyayı nasıl besleyeceğiz? Yayılan Değişim, dünyadaki makul ve sürdürülebilir bir gıda sistemi yaratmaya yönelik en heyecan verici girişimlerden birini ele alan ilham verici bir belgesel.
Bütün ekonomik faaliyetlerin, toplumsal adaletin ve kültürel sürekliliğin; çevrenin gözetilmesi üstüne kurulu olduğu bir toplum düşünün. Gezegenin sağlığını iyileştirmenin; küresel malî başarıyı ve toplumsal istikrarı kolaylaştırdığı bir dünya hayâl edin… Sizce hayâl mi? Portland/ Oregon’da on dört iş sahibi 1997 yılında bu hayâli gerçekleştirdi.
Charles Eisenstein'ın aynı adlı kitabından esinlenilen Kutsal Ekonomi, armağan üzerine kurulu yeni bir düzenden bahsediyor. Film, para sisteminin nasıl yabancılaşmaya, rekabete ve kıtlığa yol açtığını, toplumu nasıl parçaladığını ve nasıl sonsuz büyümeye zorladığını gözler önüne sererek eski çağlardaki armağan ekonomisi uygulamalarından modern kapitalizme doğru aldığımız yolda, paranın tarihteki izlerini sürüyor.
İsraf Etme, çöplerimizin nereye gittiği, kimler tarafından ayıklandığı ve aslında çöp depolama alanlarına fırlatılıp atılmasalar gerçek değerlerinin ne kadar yüksek olduğunu anlatan bir film. Mesela, eski bilgisayarlardan altın toplamak, yeri kazıp altın çıkarmaktan daha kolay ve ucuz. Organik atıklar gübre yapımında ve doğayı kirletmeden elektrik üretmek için kullanılabilir.
Bu devrimde “başkası” yok. Herkesin kendine özgü bir uyanış çağrısı var, ve şimdi buna kulak verme zamanı. Gelecek işte böyle olacak. Geleceğe hazırlanmanın, ona katkıda bulunmanın ve onun gerçekleşmesine etmenin vakti geldi!